1 Temmuz 2012 Pazar

2.7.2012 Bursa & WİNDSOR ( İNG. )

7 yorum:

  1. Yurt içinde yapılan doping numuneleri temiz gelenlere ödemeler yapılmaya başlandı

    Yönetmelikle değişen 5996 sayılı Kanuna göre doping kontrolüne tabi tutulan safkanlardan alınan numuneler Etlik Merkez Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü’nde incelemeye alınırken 2.şişe numuneler ise yurt dışına gönderildi.
    2 Haziran Cumartesi günü Gıda, Tarım / Hayvancılık Bakanlığı Koşusu ve aynı gün Ankara’daki diğer koşularda ilk 4’e giren safkanlardan alınan numuneler Fransa’da bulunan bir doping laboratuarına ulaştırıldı.
    3 Haziran Pazar günü Veliefendi Hipodromu’nda yapılan Sait Akson, İsmet İnönü, Kısrak, Sultanahmet Koşuları dahil olmak üzere aynı gün yapılan diğer klasik koşular ve düz koşularda tabelaya giren safkanların numuneleri Fransa’da akredite olmuş bir laboratuara gönderildi.
    Gerek Etlik Merkez Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü’nde gerekse Fransa’ya gönderilen numunelerden kesin sonucun çıkmamasına rağmen sonucun netlik kazanmasının 1 hafta daha sürmesi tahmin ediliyor. Fransa’ya doping kontrolüne gönderilen safkanlar haricinde atçıların mağdur olmaması için diğer günlerde start alıp Etlik Merkez Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü’nden raporu temiz gelen safkanların yarış ikramiyesi ödemelerine 1 Temmuz Pazar günü itibariyle başlandı.
    Fransa’ya doping kontrolüne numunesi giden safkanların daha sonraki tarihte yarış koşup ilk 4’e girerek numunesi Etlik Merkez Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü’nden temiz gelse dahi o yarışın ikramiyesine bloke konup ödenmeyecek olurken daha evvel katıldığı yarışta yapılan doping kontrol sonucunun Fransa’dan temiz gelmesi durumunda ödemelerin tamamı toplu olarak yapılacaktır.

    ikinci yurt dışı doping dalgası başlatıldı

    23 Haziran Cumartesi günü yapılan koşular ve 24 Haziran Pazar günü Veliefendi Hipodromu’nda koşulan Gazi Koşusu dahil olmak üzere o gün start alan tüm koşularda tabelaya giren ilk 4 safkanın numuneleri alındı. Safkanların alınan numuneleri Etlik Merkez Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü’nden sonra bu kez Fransa değil doping konusunda dünyanın en gelişmiş teknolojisine sahip akredite olmuş bir başka yabancı ülkeye gönderildi.
    Safkanlar daha sonraki günlerde start alsa ve Etlik Merkez Veteriner Kontrol / Araştırma Enstitüsü temiz raporu verse dahi yurt dışındaki yeni ülkenin laboratuarının yapacağı analizlerin sonuçları kesinleşinceye kadar 23 - 24 Haziran tarihlerinde Veliefendi Hipodromu’nda start alıp ilk 4’e giren safkanlar ikramiyelerini alamayacaklardır.

    YanıtlaSil
  2. bursa.02-07-2012-
    12.
    12.
    10.6.1.7.
    3.6.2.7.4.
    7.1.16.3.4.5.
    2.6.4

    YanıtlaSil
  3. bursa
    12.
    12.1.3.5.15.13.4.2.
    12.6.
    6.3
    2.1.3.5.8.18.
    2.1.6.9.4.5.8

    YanıtlaSil
  4. bursa 5 li ganyan
    12.1.3.5.15.13.4.2.
    12.
    6.3
    2.1.3.5.8.18.
    2.1.6.9.4.5.8

    YanıtlaSil
  5. Bir Mimar Sinan eseri olan Şehzadebaşı Cami´nin 1990´li yıllarda devam eden restorasyonunu yapan firma yetkililerinden bir inşaat mühendisi, caminin restorasyonu sırasında yaşadıklarını anlatıyor.
    “Cami bahçesini çevreleyen havale duvarında bulunan kapıların üzerindeki kemerleri oluşturan taşlarda yer yer çürümeler vardı. Restorasyon programında bu kemerlerin yenilenmesi de yer alıyordu. Biz inşaat fakültesinde teorik olarak kemerlerin nasıl inşaat edildiğini öğrenmiştik fakat taş kemer inşaası ile ilgili pratiğimiz yoktu. Kemerleri nasıl restore edeceğimiz konusunda ustalarla toplantı yaptık. Sonuç olarak kemeri alttan yalayan bir tahta kalıp çakacaktık. Daha sonra kemeri yavaş yavaş söküp yapım teknikleri ile ilgili notlar alacaktık ve yeniden yaparken bu notlardan faydalanacaktık. Kalıbı yaptık. Sökmeye kemerin kilit taşından başladık. Taşı yerinden çıkardığımızda hayretle iki taşın birleşme noktasında olan silindirik bir boşluğa yerleştirilmiş bir cam şişeye rastladık.

    ŞİŞEDEN ÇIKAN MEKTUP

    Şişenin içinde dürülmüş beyaz bir kâğıt vardı. Şişeyi açıp kâğıda baktık. Osmanlıca bir şeyler yazıyordu. Hemen bir uzman bulup okuttuk. Bu bir mektup idi ve Mimar Sinan tarafından yazılmıştı. Şunları söylüyordu:
    "Bu kemeri oluşturan taşların ömrü yaklaşık 400 senedir. Bu müddet zarfında bu taşlar çürümüş olacağından siz bu kemeri yenilemek isteyeceksiniz. Büyük bir ihtimalle yapı teknikleri de değişeceğinden bu kemeri nasıl yeniden inşaa edeceğinizi bilemeyeceksiniz. İşte bu mektubu ben size, bu kemeri nasıl inşa edeceğinizi anlatmak için yazıyorum."
    Koca Sinan mektubunda böyle başladıktan sonra o kemeri inşa ettikleri taşları Anadolu´nun neresinden getirttiklerini söyleyerek izahlarına devam ediyor ve ayrıntılı bir biçimde kemerin inşasını anlatıyordu.

    Bu mektup bir inşanın, yaptığı işin kalıcı olması için gösterebileceği çabanın insanüstü bir örneğidir. Bu mektubun ihtişamı, modern çağın insanlarının bile zorlanacağı taşın ömrünü bilmesi, yapı tekniğinin değişeceğini bilmesi, 400 sene dayanacak kâğıt ve mürekkep kullanması gibi yüksek bilgi seviyesinden gelmektedir. Şüphesiz bu yüksek bilgiler de o koca mimarin erişilmez özelliklerindendir. Ancak erişilmesi gerçekten zor olan bu bilgilerden çok daha muhteşem olan 400 sene sonraya çözüm üreten sorumluluk duygusudur.

    YanıtlaSil
  6. MUHTEŞEM SÜLEYMANIN , MUHTEŞEM SİNANI.
    VE DE SİTENİN MUHTEŞEM VELDANI , TEŞEKKÜRLER .

    YanıtlaSil